8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 8.03.2017| Okunma Sayısı: 873

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

BASIN AÇIKLAMASI

New York’ta bir dokuma fabrikasındaki işçilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için başlattıkları grevin bastırılmaya çalışılması sırasında yangın çıkmış ve 1957 yılının 8 mart gününde o fabrikada 129 kadın işçi yanarak hayatını kaybetmiştir.

Bu kadınları anmak amacıyla 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanmasına karar verilen 8 Mart günü bir mücadelenin sembolüdür.

Türk kadınının birey olarak kabul edilip erkekle eşit haklara sahip konuma getirilmesi Cumhuriyetin ilanından sonra mümkün olmuştur. Bu nedenle her Türk kadını Cumhuriyete minnet borçludur.

Bugün tüm dünyada ve maalesef ülkemizde de kadın hak ettiği değeri görememekte, kanun önünde eşit sayılsa da yaşam içinde erkeklerle eşit görülmemektedir.

Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) 2016 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporuna göre, ekonomik katılım ve fırsat eşitliği, eğitim, sağlık ve siyasi güçlenme konularında toplumsal cinsiyet eşitliği açısından 144 ülke arasında Türkiye 130.sıradadır. 2015 yılında Türkiye 145 ülke arasında 130. sırada, 2014 yılında ise 142 ülke arasında 125. Sırada yer almıştır.

Görüldüğü üzere cinsiyet eşitliği açısından ülkemiz dünya sıralamasında sonlarda yer almaktadır.

Türkiye’de kadın istihdamı da Avrupa ortalamasının gerisindedir. Avrupa Birliğine üye 28 ülkenin kadın istihdamı ortalaması %60 iken Türkiye’de kadın istihdamı oranı TÜİK verilerine göre %26’dır.Yani kadın nüfusumuzun ancak dörtte biri çalışma hayatındadır.

TÜİK 2016 verilerine göre ülke nüfusunun %49,8 i kadınlardan oluşmaktadır. Yani nüfusun yarısı kadındır. Ancak bu kadınların onda biri halen okuma yazma bilmemektedir. 2017 Türkiyesi için bu kabul edilebilir bir sonuç değildir. Eğitim seviyesi arttıkça kadının istihdama daha çok katıldığı yani ülke ekonomisine katkısının arttığı düşünüldüğünde kadının iyi bir eğitim alması şarttır.

Türkiye’de kadının yerel ve genel yönetimlerde yeterince yer almadığı, bu alanda da Avrupa ve Dünya ortalamasının çok gerisinde olunduğu sabittir.

Tüm bunların yanında kadının en büyük sorunlarından biri, şiddete maruz kalmaktır. Kadının fiziksel zayıflığını fırsat bilen kötüniyetli zihniyet sahipleri kadına şiddet uygulamakta, kadını susturmakta, yaşamdan koparmaktadır. Bunu yaparken kendisini bir kadının doğurduğunu, beslediğini, bir kadının ona hayat arkadaşı olduğunu, bir kız çocuğu babası olduğunu unutmaktadır. Bu şiddetin önlenmesi için şüphesiz en büyük görev Devlete düşmektedir. Kadına karşı şiddetin önlenmesi bir devlet politikası olarak görülüp yasal ve sosyal tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Bir ülkede toplumsal barış ve huzurun sağlanması için kadına karşı hak ihlallerinin önlenmesi, ayrımcılığa son verilmesi zorunludur. Güçlü bir toplum güçlü kadınlar sayesinde var olacaktır.

Gerek Kurtuluş Savaşı sırasında gerek sonrasında ülkesi için kadın hakları için mücadele etmiş tüm kadınları ve Türk kadınına çağının en ileri haklarını kazandıran Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyor, Hayatın değerli yarısı, tüm kadınların gününü kutluyorum. 08.03.2017

Av. Mehtap KARABURÇAK TUZCU

KIRŞEHİR BAROSU BAŞKANI

27.04.2024
AV. ONUR ÇANTA
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.