Milletlerin varlığını devam ettirebilmesi ve toplum yapısının sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için devlet otoritesinin vatandaşlara sunması gereken öncelikli hizmetler vardır. Bu temel hizmetlerin başında da adalet hizmetleri yer almaktadır.
Devletlerin en büyük hazinesi ise adalettir. Güçlünün güçsüzü, zenginin fakiri, haksızın haklıyı ezdiği, herkesin kendi adaletini sağlamaya çalıştığı bir ortamda devlet otoritesinden, güven ve huzurdan bahsetmek mümkün değildir.
Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu andan itibaren evrensel değerleri benimseyen, temel hak ve özgürlüklere önem veren, değişime açık, çağdaşlaşmayı temel prensip olarak kabul eden demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Hukuk devletinin önemli yapıtaşlarından biri de gerek uluslararası sözleşmeler ile gerek anayasa ve yasalarla teminat altına alınan ve en az yaşama hakkı kadar kutsal sayılan “savunma hakkı”dır.
Hak arama özgürlüğü ve savunma hakkı olmayan bir bireyin özgür ve mutlu bir hayat sürmesi mümkün olmadığı gibi savunma hakkı olmadan diğer hak ve özgürlüklere sahip olması da söz konusu değildir. Bu hakkın amansız savunucuları ise avukatlardır.
Temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve insan hakları esası çerçevesinde görevlerini üstün hizmet ve sorumluluk anlayışı içerisinde yerine getiren değerli avukatlarımızın, savunma hakkının kullanılması, adalet ve hakkaniyet esaslarının tesis edilmesi noktasındaki çabaları halkımızın takdirini kazanmaktadır.
Bu duygularla, hukuk kurallarının tam ve zamanında işletilerek günlük hayata yansıtılmasında önemli bir rol oynayan tüm avukatlarımızın “ Avukatlar Günü”nü içtenlikle kutluyorum.